KEMER 90 TL ,BELEK 70 TL,SİDE 90 TL,ALANYA 150 TL,BELDİBİ 79 TL,ÇAMYUVA 99 TL,KUNDU 49 TL,LARA 49 TL,ŞEHİR 49 TL,GÜZELOBA 50 TL,KONYAALTI 59 TL,LİMAN 59 TL,OTOGAR 59 TL,KADRİYE 69 TL,BOĞAZKENT 74 TL,SERİK 74 TL,DENİZKAYA79 TL,GÖYNÜK 84 TL,ÇOLAKLI 89 TL,EVRENSEKİ 89 TL
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                             ,GÜNDOĞDU 89 TL,KIZILAĞAÇ 89 TL,KUMKÖY 89 TL,SİDE 89 TL,KİRİŞ 94 TL,MANAVGAT 99 TL,SORGUN 99 TL,TİTREYENGÖL 99 TL,TAHTALI 109 TL,TEKİROVA 109 TL,İNCEKUM 129 TL,OKURCULAR 129 TL,KONAKLI 139 TL,ÇIRALI 149 TL,ADRASAN 149 TL,OLİMPOS 149 TL,MAHMUTLAR 159 TL,BURDUR 169 TL,ISPARTA 169 TL,KUMLUCA169 TL,MAVİKENT 169 TL,FİNİKİ 189 TL,GAZİPAŞA 199 TL,DEMRE 239 TL,DALAMAN 249 TL,FETHİYE 270 TL,KAŞ 279 TL,KALKAN 299 TL,ÖLÜDENİZ 299 TL,MARMARİS 499 TL,BODRUM 749 TL

Translate






12 Haziran 2015 Cuma

ATTALEİA NEKROPOLÜ antalya Doğu Garajı Mevki

Antalya ili şehir merkezindeki Eskiyen Doğu Garajı Mevkii'ndeki Milletçe Pazarı , Belediyenin iş merkezi imalatı projesi kapsamında yıkılmıştır . Bu meydanda yüklenici inşaat firması aracılığıyla inşa edilmiş olan temel hafriyatı esnasında Arkeolojik bakaya zaman ışığına çıkmıştır . Bu bakaya , bu sabah kocaman bir kısmı çağdaş yapılaşma altında kaybolmuş meydana gelen Antik Atteleia Eyaletine ilişkin Nekropol kabirlik  alanıdır . Bu meydanda , Antalya Müzesi aracılığıyla kurtarma kazıları sürdürülmekte olup , inşa edilmiş olan Arkeolojik kazılarda onlarca senelik oda mezarlar , çoklu ölü gömme ananeleri ve defin edilenlere getirilen enteresan ödüller zaman yüzüne çıkarılmıştır . Mezarların mühim bir bölümünün antik dönemde ve ardından rastgele bir soygun görmediği inşa edilmiş olan kazı çalışmaları esnasında belirlemiştir . Bu istikametiyle mezarlar , Antik Attaleia kentinin tarihini aydınlatmak tarafından epeyce mühimdir . 

Doğu Garajı'nda ortaya çıkan bu mezarlarda inşa edilmiş olan kazı çalışmalarında , Antalya'nın antik tarihini simgeleyen Attaleia Antik Kenti'nin bugüne civarı bilinemeyen geçmişini aydınlatacak belirtilere ulaşılacağı anlaşılmaktadır .

Antik kaynaklarda , Atteleia Antik Kentinin Bergama ( Pergamon  Kralı II . Attalos aracılığıyla İ . Ö . 2 asırda , kurulduğu belirtilmektedir . " Attalos Yurdu " manasına gelen Attaleia , antik çağlarda Akdeniz'in yüklü bir deniz ticaret güzergahı üstünde bulunması sebebiyle Pamphilya bölgesinin mühim bir kentiydi . Fakat bu şehre ilişkin bakaya , kocaman oranda şuanki yerleşimi altında kalmıştır . Antik Atteleia kentinden günümüze , Üçkapılar olarak da malum Roma İmparatoru Hadrian'ın şehre gelişi onuruna yaptırılan Hadrian Kapısı , Hıdırlık Kulesi ve kocaman bir kısmı Selçuklu ve Osmanlı Çağında yenilenmiş ve eklemeler inşa edilmiş sur duvarları dışarısında birçok pek kalıntı ulaşamamıştır . Bunun Için ayrıyeten nihai yıllarda Kaleiçi'nde inşa edilmiş olan aşağı yapı çalışmaları esnasında kısmen ortaya çıkarılan ve savunma altına edinilen su kanalları da Antik Atteleia eyaletine ilişkin Arkeolojik kalıntılardır .




Antalya Müzesi'nce 2008 seneyi Mart ayından itibaren yürütülen kurtarma kazısı çalışmaları Antalya Megakent Belediyesi ve yüklenici şirket aracılığıyla desteklenmektedir . Bu kazı çalışmalarında bugüne civarı 350 tane mezar ortaya çıkarılmış olup , hâlâ sürmekte meydana gelen kazılarda mezar sayısının artacağı görülmektedir . Bu mezarların tamamı ana kayaya oyularak ( hipoje ) inşa edilmiş olup , mezar tipleri aralarında temel sanduka mezarlar , dromoslu oda mezarlar , khamosorion tipi mezarlar , lahit kapaklı mezarlar ve pişmiş toprak levhalarla kurulmuş Geç Roma çağı mezarlarıyla kremasyon ( yakarak gömme ) mezarlar bulunmaktadır . Lahit kapaklarından üçünün alınlığı Eskiyen Yunanca yazıtlıdır . Bu yazıtlar Epigraflar aracılığıyla okunmuştur . Bunlardan ikisinde Hıdırlık Kulesini de yaptırdıkları malum , Atteleia Kentinin populer ve zengin ailesi Kalpournius ailesine mensup bireylerin isimleri geçmektedir . Diğerinde ise , " Boudios erkek çocuğu Aurelios Polykhronios ( bu lahdi ) kendisine ( ve…… . ) ve akrabalarına ( yaptırdı ) . Şayet yabancı birisi ( açarsa ya da kullanırsa? ) , İmparatorun hazinesine ( hüküm olarak ) …… . . ödeyecek " denilmektedir .




Ayrıca M 68 no'lu mezarda ortaya çıkan kireçtaşı silindirik sunağın üstünde bulunan yazıtta: " Zosimos amaçlı kız kardeşi Aquilina ( bu kabiri ) anısı vesilesiyle ( yaptırdı ) denilmektedir " .




Böylelikle bu mezarın kimler aracılığıyla yaptırıldığı ve kimlere ilişkin oldukları belirlenmiştir . Bununla Birlikte , mezarlarda ele geçtiğimiz çok sayıdaki iskeletler , Ankara Üniversitesi , Dil belediye Tarih ve Coğrafya Fakültesi , Antroploji Bölümü'nden Profesyonel . Dr . Ayla Sevim EROL başkanlığında bir ekip aracılığıyla incelenmektedir . Bu incelemelerde dönemde hayatını sürdüren kişilerin sosyo belediye uygun fiyat , kültürel topluluk yapısını ortaya koyacak belirtilere ulaşılacaktır . Antik Atteleia şehrinde yaşayanların beslenme alışkanlıkları , geçirdikleri hastalıklar , yaş ve cinsiyet belirlemeleri gerçekleştirilmektedir .




Bu nekropol kapsamında farklı tipte mezarların yanında meydanın güneydoğusunda antik sokak güzergahları kısmen savunmuş olarak ortaya çıkarılmıştır . Ana taş üstünde tekerlek izleriyle kendini gösteren bu yol , tespit edecek noktalarda kesişerek kavşak oluşturmaktadır . Şunlar ihtimalle kent dışından şehre erişimi imkanı sunan ana yollardır .

Kazı çalışmaları esnasında ele geçtiğimiz buluntulara yönelik nekropol sahasının M . Ö . 3 . yy . sonu ile M . S . 4 . yy . aralarında aşağı yukarı 700 yıl süresince kullanıldığı anlaşılmaktadır . Mezarlarda ortaya çıkarılan buluntular ışığında Antalya'nın en eskiyen tarihinin M . Ö . 2 . asırdan ek olarak eskiye M . Ö . 3 . asra civarı uzandığı anlaşılmaktadır . Mezarlarda bilhassa , Hellenistik dönem ismi verilen İ . Ö . 4 . yüzyıl sonu ve 2 . yüzyıllara ilişkin birden pek pişmiş toprak kap , pişmiş toprak figürünler ve sikkeler ele geçmektedir .




Doğu Garajı belediye Milletçe Pazarı Mevkii , Antik Atteleia Kenti Nekropol Kapsamında Mart 2008 ve Şubat 2009 tarihleri aralarında gerçekleştirilen kazılarda , mezarlarda ölülere ödül olarak bırakılmış olarak ele geçtiğimiz buluntuların bazıları şöyledir .
1 belediye  Pişmiş toprak unguentariumlar

2 belediye  Pişmiş toprak farklı formlarda kase ,  testi ve biberonlar ,

3 belediye  Bayan figürünleri ,  koç figürüni ,

4 belediye  Büst biçimli pişmiş toprak kap

5 belediye  Pişmiş toprak matara

6 belediye  Pişmiş toprak ve cam alabastronlar

7 belediye  Pişmiş toprak kremasyon kapları

8 belediye  Cam koku şişeleri ,  kaseler

9 belediye  Gözyaşı şişeleri

10 belediye  Bronz ve gümüş sikkeler

11 belediye  Kemikten ve camdan inşa edilmiş zoka ,  spatula ve süs eşyaları

12 belediye  Altın diadem ,  broş benzeri süsleme parçaları ,

13 belediye  Altın ,  bronz ve gümüşten inşa edilmiş yüzük ,  küpe vb .  takılar ile cam kemik ,  pişmiş toprak boncuklar ,

14 belediye  Cam oyun taşları

15 belediye  Yazıtlı mezar stel parçaları ,

16 belediye  Yazıtlı sunaklar ,

17 belediye  Pişmiş toprak kandiller

18 belediye  Mermi tekne ,

19 belediye  Deniz kabuklarından süs eşyaları

20 belediye  Bronz  belediye  demir strigilisler  (  sporcu cihazı  )

21 belediye  Bronz aynalar ,  iğneler

22 belediye  Bronz tıbbi aletler

23 belediye  Mermerden ve kireçtaşından inşa edilmiş heykelcik parçaları

ATTALEİA NEKROPOL ANTALYA, MERKEZ, MURATPAŞA



Bu nekropol kapsamında farklı tipte mezarların yanında meydanın güneydoğusunda antika sokak güzergahları kısmen savunmuş namına ortaya çıkarılmıştır. Anne taş üstünde tekerlek izleriyle kendini gösteren bu yol , tespit edecek noktalarda kesişerek kavşak oluşturmaktadır. Şunlar ihtimalle kent dışından şehre erişimi imkanı sunan anne yollardır.

Kazı çalışmaları esnasında ele geçtiğimiz buluntulara yönelik nekropol sahasının M.Ö. 3. yy. sonu ile M.S. 4. yy. aralarında aşağı yukarı 700 yıl süresince kullanıldığı anlaşılmaktadır. Mezarlarda ortaya çıkarılan buluntular ışığında Antalya'nın en eskiyen tarihinin M.Ö. 2. asırdan ek namına eskiye M.Ö. 3. asra civarı uzandığı anlaşılmaktadır. Mezarlarda bilhassa , Hellenistik aşama ismi verilen İ.Ö. 4. yüzyıl sonu ve 2. yüzyıllara ilişkin birden fazla pişmiş bölge kapak, pişmiş bölge figürünler ve sikkeler ele geçmektedir.




Doğu Garajı-Halk Pazarı Mevkii, Antika Atteleia Şehiri Nekropol Kapsamında Mart 2008 ve Şubat 2009 tarihleri aralarında gerçekleştirilen kazılarda, mezarlarda ölülere ödül namına bırakılmış namına ele geçtiğimiz buluntuların bazıları şöyledir.




1- Pişmiş bölge unguentariumlar




2- Pişmiş bölge farklı formlarda kase, testi ve biberonlar,




3- Bayan figürünleri, hamel figürüni,




4- Büst biçimli pişmiş bölge kap




5- Pişmiş bölge matara




6- Pişmiş bölge ve cam alabastronlar




7- Pişmiş bölge kremasyon kapları




8- Cam koku şişeleri, kaseler




9- Gözyaşı şişeleri




10- Tunç ve gümüş sikkeler




11- Kemikten ve camdan inşa edilmiş zoka , spatula ve bezek eşyaları




12- Değerli diadem, broş benzeri bezeme parçaları,




13- Değerli, tunç ve gümüşten inşa edilmiş yüzük oyunu, küpe vb. takılar ile cam kemik, pişmiş bölge boncuklar,




14- Cam oyun taşları




15- Yazıtlı kabir stel parçaları,




16- Yazıtlı sunaklar,




17- Pişmiş bölge kandiller




18- Mermi havza,




19- Deniz kabuklarından bezek eşyaları




20- Tunç belediye çıpa strigilisler ( sportmen cihazı )




21- Tunç aynalar, iğneler




22- Tunç tıbbi aletler




23- Mermerden ve kireçtaşından inşa edilmiş heykelcik parçaları

Kalekapısı semtinde bulunan yivli minare

Kalekapısı mahalleninde yer alan ve birden fazla Selçuki eserinden meydana gelen yapıtlar topluluğudur. Külliye'de yer alan yapılar şunlardır: Yivli Minare, Yivli Camii, Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi, Selçuki Medresesi, Mevlevihane, Zincirkıran Türbesi ve Nigar Hatun Türbesi. Yivli Minare Antalya'daki önce islam yapılarındandır. XIII. asra ilişkin tek Selçuki eseridir. Kuralı akçakesme taştandır. Cisim bölümü tuğla ve firuze rengarenk çinilerden yapılmıştır. 8 yivlidir. Minare son zamanlarda Antalya kentinin simgesi vaziyetine gelmiştir. Yüksekliği 38 m. olup 90 basamaklı tek merdiven ile çıkılmaktadır. Yivli Minare Camii, Yivli Minare'nin anında batısındadır. Anadolu çok kubbeli camii türünün en eskiyen örneğidir. 1/2 küre halinde 6 tane kümbet ile örtülüdür. 1372 senesinde Balaban Tavşi'ye yaptırılmıştır. Yapısında öbür elemanların yanında antik kalıntılardan yararlanıldığı da görülmektedir. Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi, Atabey Hediye aracılığıyla 1239 tarihinde, Gıyaseddin Keyhüsrev yerine yaptırılmıştır. Bu eserin kapısının karşısında tek XIII. yüzyıl yapıtı meydana geldiği sanılan Selçuki Medresesi kalıntıları vardır.

YİVLİ MİNARE ANTALYA, KALEİÇİ, MERKEZ, MURATPAŞA

Yivli Minare ,  Antalya'daki önce İslam yapılarındandır .  13 .  asra ilişkin bir Selçuki eseridir .  Kuralı akçakesme taştandır .  Beden kısmı tuğla ve turkuaz rengarenk çinilerden yapılmıştır .  8 Yivlidir .  Minare son zamanlarda Antalya kentinin simgesi vaziyetine gelmiştir .  Yüksekliği 38 m olup 90 basamaklı basak ile çıkılmaktadır .  Yivli minarenin bir bölümü tuğla ve turkuaz rengarenk çinilerden oluşmuştur .  Yivlilerinden ötürü Yivli Minare ismi verilmiştir .  Kalekapısı mahalleninde yer alan ve birden fazla Selçuki eserinden meydana gelen yapıtlar topluluğudur .  Külliye'de yer alan yapılar şunlardır: Yivli Minare ,  Yivli Camii ,  Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi ,  Selçuki Medresesi ,  Mevlevihane ,  Zincirkıran Türbesi ve Nigar Hatun Türbesi .  Yivli Minare Antalya'daki önce müslümanlık yapılarındandır .  XIII .  asra ilişkin bir Selçuki eseridir .  Kuralı akçakesme taştandır .  Beden kısmı tuğla ve turkuaz rengarenk çinilerden yapılmıştır .  8 Yivlidir .  Minare son zamanlarda Antalya kentinin simgesi vaziyetine gelmiştir .  Yüksekliği 38 m .  olup 90 basamaklı bir basak ile çıkılmaktadır .  Yivli Minare Camii ,  Yivli Minare'nin anında batısındadır .  Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi ,  Atabey Hediye aracılığıyla 1239 tarihinde ,  Gıyaseddin Keyhüsrev yerine yaptırılmıştır .  Bu eserin kapısının karşısında bir XIII .  yüzyıl yapıtı meydana geldiği sanılan Selçuki Medresesi kalıntıları vardır .  Zincirkıran Türbesi ,  Yivli Minare'nin kuzeyinde ve üst bahçededir .  Biçim namına Selçuki tarzındadır .  Ancak harici yüzeyinin yalın olması ,  pencerelerinin yer alması ,  içerisinde yer alan mezarlığın aşağıya düzeyde olması nitelikleri ile Osmanlı Türbeleri karakterini taşır .  1377 senesinde yaptırılmış olup 3 tane kabiri korur .  Nigar Hatun Türbesi ,  Yivli Camii'nin kuzeyindedir .  Altıgen bir tasarı üst kısmına inşa edilmiş olan Türbe'nin yalın bir görünümü vardır .  Selçuki stilinde meydana gelen Türbe 1502 seneninden kalmadır .  Zincirkıran Türbesi'nin batısında yer alan yapı Mevlevihane olup Alaeddin Keykubat aracılığıyla 1225 senesinde yaptırıldığı sanılmaktadır .  Kitabesi kaybolmuştur .  Restorasyon görmüştür .  Son Zamanlarda harika sanatlar galerisi namına kullanılmaktadır .

YİVLİ MİNARE CAMİİ ANTALYA, KALEİÇİ, MERKEZ, MURATPAŞA

Yivli Minare Camii Antalya'daki önce İslami binalardan biridir ve merkezi konumu sebebiyle kentin en meşhur noktası ve sembolüdür. Minaresi 38 metre yüksekliğinde ve dördül tek kaya taban üst kısmına heyeti olup tepeye gerçek sekiz yivli kısım ve 90 hamle vardır. Bu Sabah bina Antalya Etnografya Müzesi'ne ve giysi , aşhane aletleri, işlemeler, duvar halıları, dokuma tezgâhları, çoraplar, torbalar, kilimler, bezek eşyaları ve göçer çadırlarından meydana gelen kapsamlı koleksiyonuna ev sahipliği yapmaktadır.

ZİNCİRKIRAN MEHMET BEY TÜRBESİ ANTALYA NEREDE


Mehmet Yunus Beyefendi erkek çocuğu Mehmet Bey Kitabesinde  seneyi okunmaktadır. Kare kural üstünde büyüyen sekizgen beden samimi kubbe; dıştan sekizgen piramidal börkenek ile örtülüdür. Güneybatı kenarda vücut duvarından hafif çıkma yapan antre kapısı pahlı profiller ile çevrelenerek mustatil kapsamlı ortaya getirmiştir. Niş içerisinde alçak yay kemerli bap koltuk alır. Kemerin üzerini 3 tane rozet tezyinat. Yeniden bap üstünde 2 satır şeklinde yazıt koltuk alır. Türbenin içini sekizgenin bap cephesi haricinde sekizgenin değme kenarında koltuk alan mustatil gözenek aydınlatır. Bu pencerelerin üzerlerinde de birer rozet koltuk alır. Bununla Birlikte bap üstünde yeniden tek halka mevcuttur.

Türbenin içerisinde 3 tane sanduka vardır. Şifai verilere yönelik üzerleri istavroz şeklinde çiniler ile kaplıymış. Kubbeye intikal içleri dilimli minik tromplar ile sağlanmıştır. İçte duvarlar, dışta ki kaya işçiliğine nazaran yalın sıvalıdır.
Tanrı'tan yabancı değme birşey helali olucudur. Hükümet dini ve dünyanın savaşçısı, bilen ve fikirlerin terbiyecisi, kocaman Buyruk Mahmut Yunus Beyefendi erkek çocuğu Mehmet'e 779 yılı şaban ayının sonlarında merhum ve macum Emirzade Ali için Tanrı kabrini nurlandırsın şu şerife kubbenin inşasını buyruk etti, mülkü, halkı bengi olsun. "

YIKIK FAKÜLTE SELÇUKI MEDRESESİ ANTALYA

Yivli Minare Külliyesinde yer alan fakülte girişin sağında bulunur . Kesinlikle tarihi belli sıfır Selçuki yapıtı yy . la tarihlenmektedir . Ismi bilinmemektedir . 4 eyvanlı medreseler planına dahil meydana gelen fakülte mustatil tasarılı kaya duvarlıdır . Kuzeyi toprak biçimi sebebiyle tek tepeye yaslanmıştır . Güneyde yer alan portal , ucu keskin kemerli ve vücut duvarlarından çıkıntı yapmaktadır . Portalin 2 yakınında mukarnas süslemeli 2 mihrabiye yer almaktadır . Ucu Keskin kemerli portal nişinin içerisinde mukarnas dizileri ve alçak kemerli bap yer almaktadır . Bap kemeri üstünde epeyce sönük vaziyette medresenin 4 satırlık inşa kitabesi bulunur .




Ana antre kapısından ardından yer alan eyvanın yanındaki mustatil odaların yalnızca basit duvarları ayaktadır . İç avlu mustatil olup; çevreyi revaklı sütunlar ile çevrilmiş meydana geldiği , izlerden anlaşılmaktadır . Antre eyvanının karşısında ana ayvan vardır . Ana eyvanın yanındaki hücrelerden biri enine mustatil iken ötekisi boyuna dikdörtgendir . Böylelikle esen köşede ayvan ile büküç hücresi arasına tonoz gizli minik tek oda ek namına ek edilmiştir .




Yan cephelerde de ayvan ve büküç hücresinin varlığı şüphesizdir . Fakat yakın vakte civarı kalıntı meydana gelen eser son zamanlarda onarılmıştır . Çarşı namına tertip etmiş ve turizmin hizmetine sunulmuştur .

NİGAR HATUN TÜRBESİ ANTALYA, MERKEZ



Osmanlı Sultanı II. Bayezid'in eşi ve Şehzade Korkud'un annesi Nigar Hatun yerine inşa edilmiştir. Yivli Minare Külliyesi içerisinde yer almaktadır . Melez kaya ve devşirme malzemeden örülen mimari altıgen gövdeli olup, samimi kümbet ve dıştan doğuluca kiremitli piramidal tek çatıyla örtülüdür. Türbenin içerisinde, üstünde açıkça mermer tek lahit yer almaktadır . Lahdin başı ve ayak taraflarındaki üçer satırlık kitabede bunlar yazılıdır: "Bayezid Han erkek çocuğu Padişah Korkut'un annesi, Abdullah kızı, kutlu ramazan ayı içinde Allah'ın rahmetine intikal fail merhum Nigar Hatun'un kabri sene.

Yivli Minare

Kalekapısı mahalleninde bulunan ve birden fazla Selçuklu eserinden meydana gelen yapıtlar topluluğudur .  Külliye'de bulunan yapılar şunlardır: Yivli Minare ,  Yivli Camii ,  Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi ,  Selçuklu Medresesi ,  Mevlevihane ,  Zincirkıran Türbesi ve Nigar Hatun Türbesi .  Yivli Minare Antalya'daki önce müslümanlık yapılarındandır .  XIII .  asra ilişkin bir Selçuklu eseridir .  Kuralı akçakesme taştandır .  Beden kısmı tuğla ve turkuaz rengarenk çinilerden yapılmıştır .  8 yivlidir .  Minare son zamanlarda Antalya kentinin simgesi vaziyetine gelmiştir .  Yüksekliği 38 m .  olup 90 basamaklı bir basak ile çıkılmaktadır .  Yivli Minare Camii ,  Yivli Minare'nin anında batısındadır .  Anadolu çok kubbeli camii türünün en eskiyen örneğidir .  1/2 küre şeklinde 6 tane kümbet ile örtülüdür .  1372 senesinde Balaban Tavşi'ye yaptırılmıştır .  Yapısında öbür elemanların yanında antik kalıntılardan yararlanıldığı da görülmektedir .  Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi ,  Atabey Hediye aracılığıyla 1239 tarihinde ,  Gıyaseddin Keyhüsrev yerine yaptırılmıştır .  Bu eserin kapısının karşısında bir XIII .  asır yapıtı meydana geldiği sanılan Selçuklu Medresesi kalıntıları vardır .  Külliye içerisinde bulunan görülecek yerler aşağıdakilerdir:

Yivli Minare

Yivli Minare ,  Antalya'daki önce İslam yapılarındandır .  13 .  asra ilişkin bir Selçuklu eseridir .  Kuralı akçakesme taştandır .  Beden kısmı tuğla ve turkuaz rengarenk çinilerden yapılmıştır .  8 Yivlidir .  Minare son zamanlarda Antalya kentinin simgesi vaziyetine gelmiştir .  Yüksekliği 38 m olup 90 basamaklı basak ile çıkılmaktadır .  Yivli minarenin bir bölümü tuğla ve turkuaz rengarenk çinilerden oluşmuştur .  Yivlilerinden ötürü Yivli Minare ismi verilmiştir .  Kalekapısı mahalleninde bulunan ve birden fazla Selçuklu eserinden meydana gelen yapıtlar topluluğudur .  Külliye'de bulunan yapılar şunlardır: Yivli Minare ,  Yivli Camii ,  Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi ,  Selçuklu Medresesi ,  Mevlevihane ,  Zincirkıran Türbesi ve Nigar Hatun Türbesi .  Yivli Minare Antalya'daki önce müslümanlık yapılarındandır .  XIII .  asra ilişkin bir Selçuklu eseridir .  Kuralı akçakesme taştandır .  Beden kısmı tuğla ve turkuaz rengarenk çinilerden yapılmıştır .  8 Yivlidir .  Minare son zamanlarda Antalya kentinin simgesi vaziyetine gelmiştir .  Yüksekliği 38 m .  olup 90 basamaklı bir basak ile çıkılmaktadır .  Yivli Minare Camii ,  Yivli Minare'nin anında batısındadır .  Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi ,  Atabey Hediye aracılığıyla 1239 tarihinde ,  Gıyaseddin Keyhüsrev yerine yaptırılmıştır .  Bu eserin kapısının karşısında bir XIII .  asır yapıtı meydana geldiği sanılan Selçuklu Medresesi kalıntıları vardır .  Zincirkıran Türbesi ,  Yivli Minare'nin kuzeyinde ve üst bahçededir .  Biçim namına Selçuklu tarzındadır .  Fakat harici yüzeyinin sade olması ,  pencerelerinin yer alması ,  içerisinde bulunan mezarlığın aşağıya düzeyde olması nitelikleri ile Osmanlı Türbeleri karakterini taşır .  1377 senesinde yaptırılmış olup 3 tane kabiri korur .  Nigar Hatun Türbesi ,  Yivli Camii'nin kuzeyindedir .  Müseddes bir plan üst kısmına inşa edilmiş bulunan Türbe'nin sade bir görünümü vardır .  Selçuklu stilinde bulunan Türbe 1502 seneninden kalmadır .  Zincirkıran Türbesi'nin batısında bulunan yapı Mevlevihane olup Alaeddin Keykubat aracılığıyla 1225 senesinde yaptırıldığı sanılmaktadır .  Kitabesi kaybolmuştur .  Restorasyon görmüştür .  Son Zamanlarda harika sanatlar galerisi namına kullanılmaktadır .

Yivli Minare Camii

Yivli Minare Camii Antalya'daki önce İslami binalardan biridir ve merkezi konumu nedeni ile şehrin en meşhur noktası ve sembolüdür .  Minaresi 38 metre yüksekliğinde ve kare bir kaya taban üst kısmına heyeti olup tepeye gerçek sekiz yivli kısım ve 90 hamle vardır .  Bu Sabah bina Antalya Etnografya Müzesi'ne ve kıyafet ,  mutfak aletleri ,  işlemeler ,  duvar halıları ,  dokuma tezgâhları ,  çoraplar ,  torbalar ,  kilimler ,  süs eşyaları ve göçebe çadırlarından meydana gelen kapsamlı koleksiyonuna ev sahipliği yapmaktadır .

Yıkık Medrese  (  Selçuklu Medresesi  )

Yivli Minare Külliyesinde bulunan medrese girişin sağında bulunur .  Kesinlikle tarihi belli olmayan Selçuklu yapıtı 13 .  yy . la tarihlenmektedir .  Ismi bilinmemektedir .  4 eyvanlı medreseler planına dahil bulunan medrese dikdörtgen tasarılı kaya duvarlıdır .  Kuzeyi arazi şekli nedeni ile bir tepeye yaslanmıştır .  Güneyde bulunan portal ,  ucu keskin kemerli ve vücut duvarlarından çıkıntı yapmaktadır .  Portalin 2 yakınında mukarnas süslemeli 2 mihrabiye yer almaktadır .  Ucu Keskin kemerli portal nişinin içinde mukarnas dizileri ve basık kemerli kapı yer almaktadır .  Kapı kemeri üstünde çok silik vaziyette medresenin 4 satırlık inşa kitabesi bulunur .

Ana giriş kapısından hemen ardından bulunan eyvanın yanındaki dikdörtgen odaların yalnızca basit duvarları ayaktadır .  İç avlu dikdörtgen olup; çevreyi revaklı sütunlar ile çevrili meydana geldiği ,  izlerden anlaşılmaktadır .  Giriş eyvanının karşısında ana eyvan vardır .  Ana eyvanın yanındaki hücrelerden biri enine dikdörtgen iken ötekisi boyuna dikdörtgendir .  Böylelikle sağ köşede eyvan ile köşe hücresi arasına tonoz örtülü minik bir oda ek namına ek edilmiştir .

Yan cephelerde de eyvan ve köşe hücresinin varlığı şüphesizdir .  Fakat yakın vakte civarı harabe bulunan eser son zamanlarda onarılmıştır .  Çarşı namına tertip etmiş ve turizmin hizmetine sunulmuştur .

Atabey Hediye Medresesi  (  Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi  )

Yivli minare külliyesi içinde bulunur .  Son Zamanlarda yalnızca porteli ayakta olup; basit izleri de algılanabilmektedir .  Kapı üzerindeki kitabeden II .  Gıyaseddin Keyhüsrev vaktiyle atabeylik yapmış bulunan Atabey Hediye aracılığıyla 637 H . / 1239 M .  senesinde inşa ettirdiği anlaşılmaktadır .  Sade bulunan portalin 2 kenarını üçgen ve yıldız motifl eriyle oluşmuş kabartma bir bordür çevreler .  Kapsamlı basık yay kemerli kapının üst bölümünde 6 satır şeklinde tertip etmiş kitabe taşı yer almaktadır .

Yivli Minare Külliyesi içerisinde yer alır. İlk yapılış tarihi Selçuklu

Yivli Minare Külliyesi içinde bulunur . İlk yapılış tarihi Selçuklulara bağlansa da yapının 18.yy.da Tekelli Mehmet Ağırbaşlı aracılığıyla mevlevihaneye dönüştürüldüğü bilinmektedir. Mimari iki katlıdır. Güney cephe ortasında giriş kapısı yer almaktadır . Ana mekanın üstü üçgen müteaddi, pencereleri ve aydın feneri yer alan kubbe ile örülüdür. Bu ana mekanı da üç istikamette tali hücreler çevrelemektedir. Ana mekana doğudan ayvan halinde açılan tonozlu kısmın ise mutribin yeri olup; mustatil tek penceresi vardır ve zemini öbür mekanların zemininden ek olarak yüksektir. Kuzeyindeki cephenin doğu köşesinde yeniden böyle zemini yüksek ayvan halinde tonozlu tek göze ek olarak vardır.

Kuzey-güney doğrultulu iki göze ana mekana kapıyla açılmaktadırlar. Doğu cephede yer alan iki göze aralarında ancak ve tonozlu tek koridor yer almaktadır . Hücrelerin üstü tonozlar ile örtülüdür. Batı ve kuzeyde 2. kat olarak ikişer göze ek olarak bulunmakta olup bunların dervişler amaçlı ikamet mekanı olarak tertip ettiği düşünülmektedir.

Bina hâlâ Hükümet Harika Sanatlar Galerisi olarak (tahsisli) bakım vermektedir.

Yivli Minare Külliyesi içerisinde yer alır İlk yapılış tarihi Selçuklu



Yivli Minare Külliyesi içinde bulunur . İlk yapılış tarihi Selçuklulara bağlansa da yapının 18.yy.da Tekelli Mehmet Ağırbaşlı aracılığıyla mevlevihaneye dönüştürüldüğü bilinmektedir. Mimari iki katlıdır. Güney cephe ortasında giriş kapısı yer almaktadır . Ana mekanın üstü üçgen müteaddi, pencereleri ve aydın feneri yer alan kubbe ile örülüdür. Bu ana mekanı da üç istikamette tali hücreler çevrelemektedir. Ana mekana doğudan ayvan halinde açılan tonozlu kısmın ise mutribin yeri olup; mustatil tek penceresi vardır ve zemini öbür mekanların zemininden ek olarak yüksektir. Kuzeyindeki cephenin doğu köşesinde yeniden böyle zemini yüksek ayvan halinde tonozlu tek göze ek olarak vardır.
Kuzey-güney doğrultulu iki göze ana mekana kapıyla açılmaktadırlar. Doğu cephede yer alan iki göze aralarında ancak ve tonozlu tek koridor yer almaktadır . Hücrelerin üstü tonozlar ile örtülüdür. Batı ve kuzeyde 2. kat olarak ikişer göze ek olarak bulunmakta olup bunların dervişler amaçlı ikamet mekanı olarak tertip ettiği düşünülmektedir.
Bina hâlâ Hükümet Harika Sanatlar Galerisi olarak (tahsisli) bakım vermektedir.

Yivli Minare Külliyesi içerisinde yer alır İlk yapılış tarihi Selçuklu



Yivli Minare Külliyesi içinde bulunur . İlk yapılış tarihi Selçuklulara bağlansa da yapının 18.yy.da Tekelli Mehmet Ağırbaşlı aracılığıyla mevlevihaneye dönüştürüldüğü bilinmektedir. Mimari iki katlıdır. Güney cephe ortasında giriş kapısı yer almaktadır . Ana mekanın üstü üçgen müteaddi, pencereleri ve aydın feneri yer alan kubbe ile örülüdür. Bu ana mekanı da üç istikamette tali hücreler çevrelemektedir. Ana mekana doğudan ayvan halinde açılan tonozlu kısmın ise mutribin yeri olup; mustatil tek penceresi vardır ve zemini öbür mekanların zemininden ek olarak yüksektir. Kuzeyindeki cephenin doğu köşesinde yeniden böyle zemini yüksek ayvan halinde tonozlu tek göze ek olarak vardır.




Kuzey-güney doğrultulu iki göze ana mekana kapıyla açılmaktadırlar. Doğu cephede yer alan iki göze aralarında ancak ve tonozlu tek koridor yer almaktadır . Hücrelerin üstü tonozlar ile örtülüdür. Batı ve kuzeyde 2. kat olarak ikişer göze ek olarak bulunmakta olup bunların dervişler amaçlı ikamet mekanı olarak tertip ettiği düşünülmektedir.




Bina hâlâ Hükümet Harika Sanatlar Galerisi olarak (tahsisli) bakım vermektedir.

Yivli Minare Antalya'daki

Kalekapısı mahalleninde bulunan ve birden fazla Selçuklu eserinden meydana gelen yapıtlar topluluğudur .  Külliye'de bulunan yapılar şunlardır: Yivli Minare ,  Yivli Camii ,  Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi ,  Selçuklu Medresesi ,  Mevlevihane ,  Zincirkıran Türbesi ve Nigar Hatun Türbesi .  Yivli Minare Antalya'daki önce müslümanlık yapılarındandır .  XIII .  asra ilişkin bir Selçuklu eseridir .  Kuralı akçakesme taştandır .  Beden kısmı tuğla ve turkuaz rengarenk çinilerden yapılmıştır .  8 yivlidir .  Minare son zamanlarda Antalya kentinin simgesi vaziyetine gelmiştir .  Yüksekliği 38 m .  olup 90 basamaklı bir basak ile çıkılmaktadır .  Yivli Minare Camii ,  Yivli Minare'nin anında batısındadır .  Anadolu çok kubbeli camii türünün en eskiyen örneğidir .  1/2 küre şeklinde 6 tane kümbet ile örtülüdür .  1372 senesinde Balaban Tavşi'ye yaptırılmıştır .  Yapısında öbür elemanların yanında antik kalıntılardan yararlanıldığı da görülmektedir .  Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi ,  Atabey Hediye aracılığıyla 1239 tarihinde ,  Gıyaseddin Keyhüsrev yerine yaptırılmıştır .  Bu eserin kapısının karşısında bir XIII .  asır yapıtı meydana geldiği sanılan Selçuklu Medresesi kalıntıları vardır .  Külliye içerisinde bulunan görülecek yerler aşağıdakilerdir:

Yivli Minare

Yivli Minare ,  Antalya'daki önce İslam yapılarındandır .  13 .  asra ilişkin bir Selçuklu eseridir .  Kuralı akçakesme taştandır .  Beden kısmı tuğla ve turkuaz rengarenk çinilerden yapılmıştır .  8 Yivlidir .  Minare son zamanlarda Antalya kentinin simgesi vaziyetine gelmiştir .  Yüksekliği 38 m olup 90 basamaklı basak ile çıkılmaktadır .  Yivli minarenin bir bölümü tuğla ve turkuaz rengarenk çinilerden oluşmuştur .  Yivlilerinden ötürü Yivli Minare ismi verilmiştir .  Kalekapısı mahalleninde bulunan ve birden fazla Selçuklu eserinden meydana gelen yapıtlar topluluğudur .  Külliye'de bulunan yapılar şunlardır: Yivli Minare ,  Yivli Camii ,  Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi ,  Selçuklu Medresesi ,  Mevlevihane ,  Zincirkıran Türbesi ve Nigar Hatun Türbesi .  Yivli Minare Antalya'daki önce müslümanlık yapılarındandır .  XIII .  asra ilişkin bir Selçuklu eseridir .  Kuralı akçakesme taştandır .  Beden kısmı tuğla ve turkuaz rengarenk çinilerden yapılmıştır .  8 Yivlidir .  Minare son zamanlarda Antalya kentinin simgesi vaziyetine gelmiştir .  Yüksekliği 38 m .  olup 90 basamaklı bir basak ile çıkılmaktadır .  Yivli Minare Camii ,  Yivli Minare'nin anında batısındadır .  Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi ,  Atabey Hediye aracılığıyla 1239 tarihinde ,  Gıyaseddin Keyhüsrev yerine yaptırılmıştır .  Bu eserin kapısının karşısında bir XIII .  asır yapıtı meydana geldiği sanılan Selçuklu Medresesi kalıntıları vardır .  Zincirkıran Türbesi ,  Yivli Minare'nin kuzeyinde ve üst bahçededir .  Biçim namına Selçuklu tarzındadır .  Fakat harici yüzeyinin sade olması ,  pencerelerinin yer alması ,  içerisinde bulunan mezarlığın aşağıya düzeyde olması nitelikleri ile Osmanlı Türbeleri karakterini taşır .  1377 senesinde yaptırılmış olup 3 tane kabiri korur .  Nigar Hatun Türbesi ,  Yivli Camii'nin kuzeyindedir .  Müseddes bir plan üst kısmına inşa edilmiş bulunan Türbe'nin sade bir görünümü vardır .  Selçuklu stilinde bulunan Türbe 1502 seneninden kalmadır .  Zincirkıran Türbesi'nin batısında bulunan yapı Mevlevihane olup Alaeddin Keykubat aracılığıyla 1225 senesinde yaptırıldığı sanılmaktadır .  Kitabesi kaybolmuştur .  Restorasyon görmüştür .  Son Zamanlarda harika sanatlar galerisi namına kullanılmaktadır .

Yivli Minare Camii

Yivli Minare Camii Antalya'daki önce İslami binalardan biridir ve merkezi konumu nedeni ile şehrin en meşhur noktası ve sembolüdür .  Minaresi 38 metre yüksekliğinde ve kare bir kaya taban üst kısmına heyeti olup tepeye gerçek sekiz yivli kısım ve 90 hamle vardır .  Bu Sabah bina Antalya Etnografya Müzesi'ne ve kıyafet ,  mutfak aletleri ,  işlemeler ,  duvar halıları ,  dokuma tezgâhları ,  çoraplar ,  torbalar ,  kilimler ,  süs eşyaları ve göçebe çadırlarından meydana gelen kapsamlı koleksiyonuna ev sahipliği yapmaktadır .

Yıkık Medrese  Selçuklu Medresesi

Yivli Minare Külliyesinde bulunan medrese girişin sağında bulunur .  Kesinlikle tarihi belli olmayan Selçuklu yapıtı 13 .  yy . la tarihlenmektedir .  Ismi bilinmemektedir .  4 eyvanlı medreseler planına dahil bulunan medrese dikdörtgen tasarılı kaya duvarlıdır .  Kuzeyi arazi şekli nedeni ile bir tepeye yaslanmıştır .  Güneyde bulunan portal ,  ucu keskin kemerli ve vücut duvarlarından çıkıntı yapmaktadır .  Portalin 2 yakınında mukarnas süslemeli 2 mihrabiye yer almaktadır .  Ucu Keskin kemerli portal nişinin içinde mukarnas dizileri ve basık kemerli kapı yer almaktadır .  Kapı kemeri üstünde çok silik vaziyette medresenin 4 satırlık inşa kitabesi bulunur .

Ana giriş kapısından hemen ardından bulunan eyvanın yanındaki dikdörtgen odaların yalnızca basit duvarları ayaktadır .  İç avlu dikdörtgen olup; çevreyi revaklı sütunlar ile çevrili meydana geldiği ,  izlerden anlaşılmaktadır .  Giriş eyvanının karşısında ana eyvan vardır .  Ana eyvanın yanındaki hücrelerden biri enine dikdörtgen iken ötekisi boyuna dikdörtgendir .  Böylelikle sağ köşede eyvan ile köşe hücresi arasına tonoz örtülü minik bir oda ek namına ek edilmiştir .

Yan cephelerde de eyvan ve köşe hücresinin varlığı şüphesizdir .  Fakat yakın vakte civarı harabe bulunan eser son zamanlarda onarılmıştır .  Çarşı namına tertip etmiş ve turizmin hizmetine sunulmuştur .

Atabey Hediye Medresesi  (  Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi  )

Yivli minare külliyesi içinde bulunur .  Son Zamanlarda yalnızca porteli ayakta olup; basit izleri de algılanabilmektedir .  Kapı üzerindeki kitabeden II .  Gıyaseddin Keyhüsrev vaktiyle atabeylik yapmış bulunan Atabey Hediye aracılığıyla 637 H . / 1239 M .  senesinde inşa ettirdiği anlaşılmaktadır .  Sade bulunan portalin 2 kenarını üçgen ve yıldız motifl eriyle oluşmuş kabartma bir bordür çevreler .  Kapsamlı basık yay kemerli kapının üst bölümünde 6 satır şeklinde tertip etmiş kitabe taşı yer almaktadır .

11 Haziran 2015 Perşembe

ANTALYA KALEİÇİ ANTALYA, KALEİÇİ, MERKEZ, MURATPAŞA NASIL GİDİLİR

Kaleiçi ,  Antalya'nın Muratpaşa kazası hudutları içinde yer alan deniz ve siyah surları aracılığıyla kuşatılan il merkezi'ne verilen ad'dir .  Kaleiçi'nin sokakları ve yapıları Antalya tarihinin izlerini günümüze civarı getirmektedir .  Eskiyen hanelerin ehemmiyeti yalnızca yapı açıdan değil ,  aynı zamanda kişilerin hayat şekli ,  tutumları ,  ananeleri ve toplumsal yönleri dair da çok faydalı veriler aktarmaktadır .

Türkiye'nin güney batısında yer alan Akdeniz kıyısında yer alan Antalya tarih süresince Küçük Asya'nun denize açılan kapılarından biri olmuştur .  Antalya Kaleiçi'nde Attleis Antik Şehiri kuruluşundan öncesinde Yat Limanında Korykos ismi ile malum bir deniz hırsızı limanı yer aldığı antik kaynaklardan bilinmektedir .   " Taş Kovuğu "  mananında gelen Korykos ,  falezlerin hem bir natürel yapısı hem bir de iltica limanı oluşu durumundan önem taşımaktadır . Liman ve gerisinde gelişen Antik Attaleia şehiri milattan öncesinde iki yy . 'dan bu yana akıcı iskan görmüş ve günümüze civarı yaşayabilmiştir .

Attalos Yurdu manasına gelen Antalya ,  II . Attalos aracılığıyla kurulmuştur .  Bergama Krallığı'nın bitmesiyle  (  M . Ö . bir . 33 )  bir zaman müstakil olan il ,  daha hemen ardından korsanların eline geçmiş .  M . Ö .  77'de Komutan Servilius Isauricus aracılığıyla Roma topraklarına dahil olmuştur .  M . Ö . 67 de Pompeius'un donanmasına üst olmuştur .  M . S .  130'da Hadrianus'un Attaleia'yı ziyaret etmesi şehrin gelişimini sağlamıştır .  Bizans egemenliği esnasında piskoposluk merkezi meydana gelen ismi görülen Attaleia ,  Türklerin eline geçtikten hemen ardından kocaman bir gelişim göstermiştir .  Çağdaş il antik yerleşmenin üst kısmına kurulduğundan ,  Antalya'da antik dönem kalıntılarına pek nadir rastlanmaktadır .  Görülebilen kalıntıların ilki ,  eskiyen liman olarak nitelenen liman mendireğinin bir kısmı ve limanı çevreleyen surlar .  Surların park dışındaki bölümünde restorasyonu inşa edilmiş olan Hadrian Kapısı Antalya'nın en güzel antik eserlerinden biridir .

Attaleia'da  ,  tüm antik illerdeki benzeri tapınak ,  agora ,  tiyatro benzeri yapılar meydana geldiği biliniyorsa da bu sabah bunların yerini saptamak imkansızdır .

Kaleiçi'nin kocaman bir kısmı yıkılmış ve yok olmuş at nalı halinde samimi ve dıştan surlarla çevrilidir .  Surlar ,  Helenistik ,  Bizans ,  Roma ,  Selçuki ve Osmanlı devirleri partner eseridir .  Surların 80 burcu vardır .  Surların içinde kremit çatılı 3000 civarı ev yer almaktadır .  Hanelerin tipik yapıları Antalya'nın yalnızca yapı tarihi ile ilgili düşünce vermekle kalmaz ,  aynı zamanda bölgedeki hayat tarzını ,  anane ve göreneklerini en güzel şekilde yansıtır .

1972 senesinde Antalya iç limanı ve Kaleiçi mahallesi ,  orijinal dokusu nedeni ile  " Gayrimenkul Eskiyen Eserle ve abideler Yüksek Heyeti "  aracılığıyla  " SİT bölgesi "  olarak savunma altına alınmıştır .  Turizm Bakanlığı'na  " Antalya Kaleiçi Kompleksi "  onarım çalışmasından ötürü ,  28 Nisan 19842de Fijet  ( Beynelmilel Turizm Yazarları Birliği )  aracılığıyla Değerli Elma Turizm Oskarı hediyeyi verilmiştir .  Son Zamanlarda Kaleiçi otelleri ,  pansiyonları ,  restoranları ve barlarıyla eğlence merkezi haline gelmiştir .

Antalya Antik Şehri ,  at nalı şeklindeki iki kalın cidar aracılığıyla korunmaktadır .  Bu uğur şeklindeki duvarlardan biri deniz kıyısı koyundadır ve ötekisi de siyah tarafında yer almaktadır .  Bu duvarlara ayrıyeten çeşitli yerleşim birimlerini birbirinden ayıran duvarlarda vardır ve dış duvarlarda tahmini elli adımda bir kule yer almaktadır .  Bu duvarların yapılışı tarihi antik dönemlere civarı gitmektedir .  Romalılar bu Helenistik duvarların temelini atmışlar ve Selçuklularda genişletmiş ve onarmıştır .

Duvarlar Yapılırken üstlerinde antik yazıtlar yer alan pekçok taş blok kullanılmış ve şunlar 19 . seneye civarı çok iyi korunabilmiştir .  Bu Sabah il içinde duvarların fakat Hıdırlık Kulesi ,  Hadriyan kapısı ve Saat Kulesi benzeri kalıntılarına rastlanabilmektedir .  Deniz aracılığıyla kaplanan antik il ve duvarlar son zamanlarda Kaleiçi diye adlandırılmaktadır .  Caddeler ve binalar halen Antalya'nın tarihini yansıtan pekçok işaretlerle doludur  .

Sur içinde yer alan dar sokaklar limandan yukarıya cidar süresince uzanırlar .  Yivli Minare , Keyhüsrev medresesi ,  Karatay Medresesi ,  İskele Camii ,  Tekeli Mahmut Ağırbaşlı Camii uğur içinde yer alan mühim tarihi eserlersen yalnızca bazılarıdır .  Yat Limanı eskiyen şehrin gün ve akşam süresince sergilendiği soluk stoper görüntü beynelmilel ressam ,  ozan ve yazarların kaynağı olmuştur .

Antalya Kaleiçi ,  batıda deniz ,  kuzeyindeki ve doğuda anne caddelere koşut uzanan ve son zamanlarda bir kısmı ayakta meydana gelen surlarla sınırlandırılmıştır .  Bu bariz hudut eşikleriyle Kaleiçi ,  il merkezindeki katlı yapılaşmadan korunabilmiş ,  ananesel doku ,  günümüze civarı orijinal yaşayabilmiştir .

Kaleiçi'nin yerleşme dokusu ,  Cami Yol ve Hıdırlık yol süresince uzanan orta uğur duvarı ayrımıyla iki çeşitli şekilde oluşmuştur .  Cumhuriyet Altını Caddesi ile bu sokaklar arasındaki alan ,  topografyaya ve uğur duvarlarına uyumlu olarak organik gelişmiştir .  Sokakalar aralarında olan adalar itinalı şekilde değildir .  Adaların büyüklüğü ve uzunluğu değişkendir .  Orta uğur ve duvarıyla Karaalioğlu parkına civarı uzanan ve dış surların Hıdırlık kulesi ile sonlandığı alan ise gril dokuludur .  Yapı adaları çoğunlukla düzgün mustatil formludur .  Her iki dokuda evler bir cepheleri ile sokağa otururken bir cepheleriyle de bahçeye açılır .  Sokağa uyumlu olarak inşa edilmiş olan taban kat tasarıları itinalı değildir .  Birinci katta çıkmalar inşa edilerek tasarıları tertip edir .  Çıkmalar hem bir yapının tasarıları tertip edir . Çıkmalar hem bir yapının tasarı şemasını zenginleştirir ,  hem bir de farklı çıkış biçimleri ,  sokaklar ve minik meydanları biçimlendirir .

Kaleiçi'nin sokakları dardır .  Çoğunlukla limandan yukarılara gerçek ,  dış surlar istikametinde uzanırlar .  Evler sahiplerinin uyumlu fiyat güçleri ve kullanılış emellerine göre çeşitlilik gösterebilmektedir .  Fakat partner nitelikleri çoktur .  Çoğunlukla yığma taştan ve ağaç irtibatlı olarak yapılmışlardır .  Hepsinin bir yol cephesi ve bir de yol görmeyen bahçesi bulunur .  Sokağa bakanımız yüzde ,  önce katta pek nadir pencere vardır .  Üst katta ise  " Cumba "  olarak bilinen ve hem bir ev ,  hem bir de yol mimarisine uyumlu olarak inşa edilmiş çıkmalar vardır .  Bu çıkmalar ağaç süslemelerle bezenmiştir .  Hanelerin merkezini ,  taban katta ,  bahçeye açılan ve taş zeminli  " Taşlık " lar oluşturur .  Bu taşlıklarda ağaçtan dinlenme kanepeleri vardır .  Buralardan taban kattaki odalara geçilebildiği benzeri ,  üst kata da bir merdivenle ulaşılır .  Taban kat evin fazladan hizmet kısmıdır .  Depo ,  mutfak benzeri misyonu meydana gelen odalar buradadır .  Üst kat ise hayat içindir .  Üst katın odalarının pencereleri daha kocaman olduğundan ötürü daha aydınlıktır .  Çoğunlukla bu odalarda üst üstüne iki sıra pencere vardır .  Üst pencereler camsız olup ağaç kafeslerden oluşmakta ,  aşağı pencereler açılıp kapanabilir türdendir .  Cumbaların üst pencerelerinde minik boyutta ve çoğunlukla rengarenk camlar bulunur .  Kaleiçi'nde pekçok ev aslına uyumlu restore edilmiştir .  Kaleiçi son zamanlarda ,  eğlence yerlerinin ,  pansiyonların ,  lokantaların ,  hediyelik eşya satan dükkânların ve antika halı satan mağazaların yer aldığı bir turizm merkezi olmuştur .  Bununla Birlikte Kaleiçi'nde yer alan tarihi camiler arasından en ünlüsü ,  Antalya'nın da sembolü olarak görülen Yivli Minare Camii'dir .

Kaleiçinde iki ya da üç katlı meydana gelen hanelerin bazılarında ara kat mevcuttur .  Aşağı katlar üst sert da taşıyan taşlık ve avlunun yerleştiği servis mekanlarıdır .  gündelik hayatın geçtiği bu katta kuyu ,  ocakta ,  ahır ve depo benzeri kullanılan bölümler bulunur .  Bu mekanları çeviren yüksek duvarlar ,  evin mahremiyetini de imkanı sağlar .  Taşlığı birinci kata bağlayan iç merdivenler ara kata geçiş imkanı da verir .  anne katlar depo olarak kullanıldığı benzeri kışlık oda olarak da kullanılabilirler .  Üst katta odalar birbirine sofa ile bağlanarak sofaya açılmaktadır .  Sofaya açılan herkes gündelik hayatın aynı ritimde devam edebileceği şekilde biçimlenmiştir .

Hadrian  (  Hadrianus  )  Kapısı Antalya'daki tarihi yapılardan en güzel korunmuşlarından birisidir .  Bir Roma yapıtı meydana gelen yapı ,  İ . S . 130 senesinde Roma İmparatoru Hadrian yerine yapılmıştır .  Her Geçen Gün il surları kapının dış bölümünü kapatmış ve kapı uzunca seneler kullanılmamıştır .  Yapıtın günümüze dair yıkılmadan gelebilmesinin bir sebebi de budur .  Uğur kalıntılarının yıkılmasıyla ortaya çıkarılmıştır . Pamfilya'nın en güzel kapısı olarak onay edilmektedir .  Üst bölümünün kıble halinde üç açıklık vardır .

Sütunları Haricinde tamamıyla beyaz mermerden yapılmıştır .  Oyma ve kabartma süslemeleri çok güzeldir .  Kapının orjinali iki katlıdır .  Kapının iki tarafında ,  kapıyla aynı zamanda yapılmadığı malum iki kule vardır .  Bunlardan güneydeki Julia Sanc Kulesi olarak bilinir ve Hadrian devri eseridir .  Süslemesiz blok taşlardan yapılmıştır . Kuzeydekinin ise aşağı kısımları antik çağa ilişkin olup üst kısmı Selçuki'lar zamanından kalmıştır .  Son Zamanlarda Kaleiçi ve Yat Limanı otelleri ,  pansiyonları ,  restoranları ,  barları ve tekne turlarıyla eğlence merkezi halini almıştır .

Antalya limanı bir zamanlar Türkiye'nin güney kıyısında Mersin'den hemen ardından gemilerin yanaşabileceği iki. limandı .  Bu gün ise bu limandan yalnızca yatlar yararlanmaktadır .  Şehrin batısında inşa edilmiş olan Sanayi Limanı'nın çalışmaya başlamasıyla eskiyen limanın ismi  " Yat Limanı "  olarak değişmiştir .

KALEİÇİ YAT LİMANI ANTALYA, KALEİÇİ, MERKEZ, MURATPAŞA

Türkiye'nin güney batısında yer alan Akdeniz kıyısında yer alan Antalya tarih süresince Anadolu'nun denize açılan kapılarından biri olmuştur . Antalya Kaleiçi'nde , Attleis Antik Şehiri kuruluşundan öncesinde Yat Limanında Korykos ismi ile malum bir korsan limanı yer aldığı antik kaynaklardan bilinmektedir . " Taş Kovuğu " mananında iştirak eden Korykos , falezlerin hem bir natürel yapısı hem bir de iltica limanı oluşu durumundan önem taşımaktadır . Liman ve gerisinde gelişen Antik Attaleia şehiri milattan öncesinde 2 yy . 'dan bu yana kesintisiz iskan görmüş ve günümüze civarı yaşamıştır . Antalya limanı bir zamanlar Türkiye'nin güney kıyısında Mersin Ağacı'den hemen ardından gemilerin yanaşabileceği 2. limandı . Bu gün ise bu limandan yalnızca yatlar yararlanmaktadır . Şehrin batısında yapılmış olan Sanayi Limanı'nın çalışmaya başlamasıyla eskiyen limanın ismi " Yat Limanı " namına değişmiştir . Yat Limanı eskiyen şehrin gün ve akşam süresince sergilendiği soluk stoper görüntü beynelmilel ressam , şair ve yazarların kaynağı olmuştur . Attalos Yurdu manasına iştirak eden Antalya , II . Attalos aracılığıyla kurulmuştur . Bergama Kralı II . Aktalos öncü kuvetlerine " Gidin bana Yeryüzünün Cennetini bulun " der . . Öncü kuvvetler kralın bu buyruğuyla yola çıkıp dünya diyar dolaşır ve nihayetinde Antalya'nın yer aldığı yere varidat . Karşılarındaki benzersiz güzelliğe bakarak " Cenneti bulduk " derler . M . Ö . 133 senesinde Bergama Krallığı'nın bitmesiyle bir zaman müstakil olan il , daha hemen ardından korsanların eline geçmiş . M . Ö . 77'de Komutan Servilius Isauricus aracılığıyla Roma topraklarına dahil olmuştur . M . Ö . 67 de Pompeius'un donanmasına üst olmuştur . M . S . 130'da Hadrianus'un Attaleia'yı ziyaret etmesi şehrin gelişimini sağlamıştır . Bizans egemenliği esnasında piskoposluk merkezi meydana iştirak eden ismi görülen Attaleia , Türklerin eline geçtikten hemen ardından kocaman bir gelişim göstermiştir . Çağdaş şehir antik yerleşmenin üst kısmına kurulduğundan , Antalya'da antik dönem kalıntılarına bir sürü az rastlanmaktadır . Görülebilen kalıntıların ilki , eskiyen liman namına nitelenen liman mendireğinin bir bölümü ve limanı çevreleyen surlar . Yat Limanı etrafındaki surlar hala ayakta ve limanı taçlandırmaktadırlar . Yat Limanı Onarım Çalışmaları Surların park dışındaki bölümünde restorasyonu yapılmış olan Hadrian Kapısı Antalya'nın en iyi antik eserlerinden biridir . 2011 seneyi şubat ayı içinde , Antalya Megakent Belediyesinden yapılmış olan izah etmeye göre; Kaleiçi Yat Limanı'nı sahip meydana geldiği tarihî ve natürel değerlerini bozmadan , eskiyen cazibesine kavuşturacak bir proje hazırlandı . Projede , Yat Limanı'na iniş ve çıkışı kolaylaştıracak bir tane genel görünümlü asansör ile yüzer ahşap yürüyüş yollarıyla seyretme terasları yer ediniyor . Proje ile tarihi Balık Durumu de yine canlandırılacak . Kaleiçi Yat Limanı'na ilişkili namına önce proje 1980'li senelerde Turizm Bankası öncülüğünde hazırlandı . Yat Limanı'nı çağın turizm yaklaşımları içinde beynelmilel turizm ve şehre bakım verebilecek nitelikte bir çekicilik merkezi haline dönüşmesini hedef alan proje ve uygulaması 1983 senesinde beynelmilel nitelikteki " Altın Elma " ödülüne şayan görüldü . Kaleiçi Yat Limanı 1990 senelerin 2. yarısına civarı , sebep şehirsel ölçekte gerekse turistik çekicilik merkezi namına mühim bir görev üstlendi ve alaka odağı oluyor . Fakat bu dönemden hemen ardından sebep meydanın bütünündeki işletme sıkıntıları , değişim gösteren turizm eğilimleri , Antalya'da yeni meydana iştirak eden çekicilik sahaları ve daha ehemmiyetlisi bütünleşik parçası meydana iştirak eden Kaleiçi'ndeki gelişimin sebep işletme gerekse fiziksel bağlamda gerilemesi Yat Limanı'nın cazibesini yitirmesine ve gerilemesine ne sebeple oluyor . Büyükşehir Belediyesi Savunma Uygulama Araştırma Ofisi ( KUDEB ) ve Doç . Dr . Buyruğa Mardan idareninde , Yat limanı Savunma Amaçlı İmar Tasarıları hazırlandı . Dik Şehir Tasarıcısı Can Kubin aracılığıyla Yat Limanı ve çevresinde tahmini 9 hektarlık karasal alan ile su yüzeyinde tertip etmeleri öngören bir proje hazırlandı . Kaleiçi Yat Limanı Şehirsel Dizayn ve Uygulama Projesi'nde basit emel , Yat Limanı'nın cazibesini ve erişebilirliğini arttırmaya yöneliktir . Projede , sahaya bir oto girişi namına batıdaki şuanki giriş korunurken , Uzunca Çarşı , Kırk Merdiven ve Mermerli yaya girişlerinin yanında meydanın kuzeyinden Yat Limanı belediye Tophane arasına bir tane genel görünümlü asansör inşa edilmesi öngörüldü . Projede , Yat Limanı'nın su yüzeyinin tertipli , kalifiye ve çevrelendiği tarihi dokuya uyumlu kullanımını temin edecek düzenlemeler getirildi . Bunun Için yönelik , gezinti tekneleri , ticari olmayan yat ve balıkçı tekneleri fizyolojik düzenleme ile ayrıştırılacak . Yat Limanı süresince yüzer ahşap promenat yürüyüş yollarıyla seyretme terasları benzeri düzenlemeler ifade edilecek . Projede , alan içerisindeki tescili yapıların savunmasına yönelik önlemler de yer ediniyor . Projenin en mühim unsurlarından bir tanesini de il kimliği bakımından önemi yer alan tarihi Balık Durumu'nin yine işlevlendirilmesi oluşturuyor . Böylece , hem bir balıkçılık geliştirilecek , hem bir de Antalyalıların yat limanında kıtır balık tüketmeleri sağlanabilecektir . Proje ile şuanki yapıların kullanım ve fonksiyonları belirlenerek bu emele uyumlu kullanım hükümleri belirlenecek . Açık alanlar Yat Limanı'na ve Kaleiçi'nin tarihi ve orijinal yapısına uyumlu taban kaplama malzemeleri ile kaplanacak , il mobilyaları konulacak . Yat Limanı'na yakışır misal bir peyzaj tertip etmesi gerçekleştirilecek . Dinlenme sahaları ve genç oyun alanı oluşturulacak . Kaleiçi ve Yat Limanı amaçlı yeni ve orijinal bir tabela haber ve manipülasyon tabelaları tasarlanacak . Meydanın aydınlatması da sil baştan yenilenecek . Proje ile surların ve deniz yüzeyinin aydınlatılması da ele alınacak .

10 Haziran 2015 Çarşamba

Antalya Havalimanı


Antalya Havalimanı – Avsallar Transfer
Antalya Havalimanı – Adrasan Transfer
Antalya Havalimanı – Alanya Transfer
Antalya Havalimanı – Beldibi Transfer
Antalya Havalimanı – Belek Transfer
Antalya Havalimanı – Boğazkent Transfer
Antalya Havalimanı – Çamyuva Transfer
Antalya Havalimanı – Çıralı Transfer
Antalya Havalimanı – Çolaklı Transfer
Antalya Havalimanı – Denizyaka Transfer
Antalya Havalimanı – Evrenseki Transfer
Antalya Havalimanı – Karaburun Transfer
Antalya Havalimanı – Göynük Transfer
Antalya Havalimanı – Kiriş Transfer
Antalya Havalimanı – Kızılağaç Transfer
Antalya Havalimanı – Konaklı Transfer
Antalya Havalimanı – Kumköy Transfer
Antalya Havalimanı – Kumluca Transfer
Antalya Havalimanı – Kundu Transfer
Antalya Havalimanı – Mahmutlar Transfer
Antalya Havalimanı – Okurcalar Transfer
Antalya Havalimanı – Olympos Transfer
Antalya Havalimanı – Side Transfer
Antalya Havalimanı – Tekirova Transfer
Antalya Havalimanı – Kalkan Transfer
Antalya Havalimanı – Kaş Transfer
Antalya Havalimanı – Kemer Transfer
Antalya Havalimanı Transfer
Antalya Airport Transfer

ARİASSOS ANTİK KENTİ ANTALYA, DÖŞEMEALTI, MERKEZ

ARİASSOS ANTİK KENTİ ANTALYA, DÖŞEMEALTI, MERKEZ
Ariassos  ( ya da Ariasos) Toros dağları üstünde 900 belediye 1100 metre yükseklikte yer alan Psidya yerleşimidir. Antalya belediye Burdur karayolunun 45. kilometresinde,Çubuk boğazı'ndan ardından bir kilometre batıda bulunmaktadır . Akkoç köyü sapağından ulaşılmaktadır. Il , antik çağda Pisidya adı verilen alanda bulunmaktadır.

Kentte antik dönemde bağcılık, şarapçılık ve zeytinyağı imalatının yapıldığı anlaşılmaktadır. Kentin geç Roma çağında arasında bulunduğu zelzele sonucu yıkıldığı ve bu sebeple ayrılma edildiği sanılmaktadır.

.Ariassos iskân sahasındaki kalıntılar, 900 belediye 1100 metre yükseklikler aralarında , yüksek tek vadinin kuzeyindeki yamaçlarında yer alan teraslar üstünde ve zemininde , doğudan batıya gerçek 400 metre uzunluğunda tek alan üstünde yayılmıştır.

Ariassos 1892 senesinde Lanckoronski aracılığıyla hata sonucu "Cretopolis" namına tanımlanmış, ve ilk kez Pamfilya ve Pisidia şehirleriyle alakalı kapsamlı araştırmasında yayınlamıştır. Aynı sene , yerleşimin gerçek tanımlanması Frechman V. Berard aracılığıyla yayınlanmıştır. 1988 senesi orak ayı ayı içinde , Stephen Mitchell ve ekibi son birden çok senedir sürdürmekte oldukları Pisidia bölgesi çalışmalarının tek parçası namına Ariassos'da çalışmaya başlamış, ve aynı sene içinde yerleşimin başlıca özelliklerini gösteren tek tasarı hazırlanmıştır. Bu iskân düzeninde; vadi zemininde Roma bütün binaları, batıda tiyatro ve ısıdam / Gymanasium'dan ortaya gelen tek yapı kompleksi, doğu uçta iyi savunmuş olan müselles girişe uzanan ana ana yol, kuzeyindeki yamaçta yer alan teraslar üstünde yer alan ve Helenistik Döneme ilişkin sivil iskân merkezi ve kuzeyindeki yamacın batı bölümünde yer alan bouleuterion ve prytaneion, yerleşimin kuzeyindeki tarafında bilhassa iyi savunmuş durumda yer alan ve Geç Roma Çağında Helenistik Döneme ilişkin temeller üst kısmına yapılmış olan istihdam duvarları ve ev halinde tanzim edilmiş olan mezarlar (heroa), lahitler ve kayalardan oyulmuş kist mezarlar bulunmuştur. Ariassos eyaletine girilen vadinin başlangıcında kentin en azametli kalıntısı olan anıtsal antre kapısı yükselir. Roma çağı yapısı olan bu abide , 3 kemerli ve 3 girişli meydana geldiği için, civar halkı aracılığıyla Üçkapı sanarak anılır. Kentin şaşırtıcı tek özelliği, Ariassos kalıntılarının dörtte üçünün harika etkili ve çoğunluğu anıtsal kabir olan nekropolis kalıntısı olmasıdır. Nedeni Ise , asıl il bu biçimde tek nekropolisle orantılı olamayacak civarı küçüktür.

Nekropolisler ve il , vadinin oyuntu yerini ve kuzeydeki tepenin bu yamaca bakanımız bir çok yüksek yamacını kaplar. Tepenin öbür yamacından ise Akkoç köyü yolu dolanmaktadır, o yamaçta rastgele tek kalıntı yoktu.Vadinin batı ucunda molozdan yapılmış ve yontma kare taşlarla kaplanmış 1/2 ev tek çıkıntıya sahip kalıntı bulunmaktadır . Yapılmış Olan çalışmalar sonucu namına bu kalıntının tek nymphaeum meydana geldiği ve suyunun ana su yolu kemeriyle Ariassos'un 3 kilometre . Güneyinde yer alan Akkoç köyünün yukarıya dağlarındaki tek su kaynağından geldiği saptanmıştır.

Nymphaeum en az yarı kocaman kireç taşlarıyla kaplı, belirgin tek ortaya yukarıdan bakmaktadır. Bu alanın batısında, kaldırım taşlarının altında, 2 tane sarnıç vardır. Bu sarnıçlar, kemerler yöntemiyle gelen suyu depolamak ve nymphaeuma bitişik olan ısıdam binasına gereken suyu sağlamak üzere planlanmışlardır. Bu ısıdam kompleki, dikdörtgen halinde sütunlu tek palestra ve batı uçta dip tek exedradan oluşmaktadır. Aynı zamanda karmaşa arasında yıkılmış olan tek ısıdam hanesi de mevcuttur. Bu ısıdam evinin, tonozlu üç ya da 4 odası tek blok arasında , Likya hamamlarının evrensel düzenine uyumlu tek biçimde inşa edilmiştir. Kalıntılar aralarında elde edilen yazıtların tek çoğu gymnasiumda gerçekleştirilmiş olan yarışmalarla (themıdes) ile alakalıdır . Metinlerin çoğu bu yarışmalarda, bilhassa güreş dalında, kazanan yarışmacılar şerefine yazılmışlardır ve M.S. III. Asrın başlarıyla 3.çeyreği aralarında tarihlendirilir. Roma çağı öncesine ilişkin , en güzel tanımlanabilen bütün binaları yerleşimin batı ucuna gerçek , kuzeyindeki yamacı üstünde bulunurlar. Minik tek agoranın batı ucunda, irice yontulmuş tek yapı bulunmaktadır. Bu yapıya girişi imkanı sunan kapının lentosu karakteristik tek Pisidia koruyucu motifi ile bezenmiştir. Agoranın güney tarafında 18.10 x 13.90 boyutlarında, dikdörtgen tek yapı vardır. Bu yapının 3 tarafını çeviren ve habitat yerleriyle mefruş portilo, bu yapıyı agoraya bağlar ve arka duvarı üstünde yer alan 3 tane girişle diğer tek yapıya bağlanır. Kuzeyindeki cephede yer alan ortada kapı lentosu Pisidia koruyucu motifiyle, doğu kapı lentosu ise, bununla birlikte Sagalassus'da Helenistik Döneme ilişkin bouleterionda da görülen savaşa ilişkin karakteristik motifler olan kılıç ve koruyucu ile süslenmiştir. Ariassos yapısı da kocaman tek ihtimalle M.Ö.II. Ya Da I. Yüzyıllara aittir.    Antalya Havalimanı – Kızılağaç Transfer

SELGE ANTİK KENTİ ANTALYA, KÖPRÜLÜ KANYON, MANAVGAT

Selge ,  antika Pisidya bölgesinin acı kentlerinden biridir .

Toroslar'ın güney yamaçlarında ,  denizden 1250 metre yükseklikte kurulmuştur .  Antalya güney Alanya yolu üstünde ,  Aspendos yol ayrımından 5 kilometre ardından dönen yol öncesinde Beşkonak ,  sonrasında Antika Roma köprüsünün birleştirdiği dar boğaz vadiyi aşarak ,  Altınkaya köyünden ulaşılır .  Güneydeki belen üstünde şehri savunan kuleli talih duvarları kısmen görülebilir .

Şehrin ana başlangıç kapısı da bu kısımda yer almaktadır .  Duvarların kuzeyinde belen üstünde biri Zeus ,  ötekisi Artemis'e satı 2 ibadetgâh kalıntısı koltuk alır .  Sektör yeri  ( agora )  anıtsal pınar binası ,  kabir sahası  ( nekropol )  ve Bizans dönemine ilişkin kilise Selge'deki diğer kalıntılarıdır .

Strabon şehrin natürel güzelliklerinden ,  randımanlı meyve bahçelerinden ,  kapsamlı otlaklarından ve ormanlarından laf etmiştir .  Strabon hem bir de Selge sakinlerinin sık epeyce uzunca mesafelerde gezi ettiklerini de kaydeder .  Şehrin asal geliri zeytin ,  şarap ve şifalı nebat üretimindendi .  M . Ö .  25'te Galatia Krallığı'nın kurulmasıyla ,  Selge bir zaman bağımsızlığını kaybetmiştir fakat ,  Roma idaresi altında ,  Selge sıkı münasebat kurmuştur .  İmparatorluğun sona erişine civarı müstakil statüsünü korumuştur .  Bununla Beraber ,  sık madeni ücret basılmasından üçüncü asra civarı uygun fiyat yaşamın sıhhatli kaldığı anlaşılmaktadır .

İmparator Theodosius  (  M . S .  379 güney 395  )  aracılığıyla Phyrigia'ya yerleştirilen Gothlar az bir zaman ardından bütün Minik Asya'yı yakıp yıkarak ,  tecavüz ederek ayaklandılar .  M . S .  399'da Selge de Tribigild önderliğindeki Gothların hücumuna uğramış fakat Selge düşmana yenilmemiştir .  Bu güç gösterisi Selge'nin eskiyen gücünden hiç bir birşey kaybetmediğini işaret etmektedir .

Selge ,  istihkâm duvarlarıyla çevrili üç tepenin üstünde uzanır .  Bu Sabah bir bölümü görülebilen bu duvarların yedi ana kapısı ve aşağı yukarı 100 m .  aralıklarla dizilmiş kuleleri vardı .  Bu Sabah görünebilen önce kalıntı şuanki Zerk köyünün bir bölümünü yaratan Yunan güney Roma tarzı tiyatrodur .  Tiyatronun aşağı kısmı kayalıklı bir yamaçta uzanmaktadır .  At nalı şeklindeki cavea ,  tiyatroyu aşağıda 30 ,  yukarıda 15 sıra oturacak yere ayıran diazoma ile kesilmiştir .  Diazomanın anında altındaki sırada koltuk alan taştan yapılmış oturacak yerler bozulmadan kalmıştır .

Tiyatro tahmini 9 . 000 kişilikti .  4 ayrı başlangıç diazomaya açılırdı .  Bunun Için ayrıyeten cavea ve oyun alanı/sahne aralarında koltuk alan tonozlu paradoslar da tiyatroya girişi sağlamaktadır .  Roma çağı oyun alanı/sahne binası bu sabah yalnızca bir taş yığınıysa da binanın evrensel tasarısı yapılabilir; binanın 5 kapısı ve sütunlu cephesi vardır .  Şunlar M . S . II . asra civarı tarihlendirilebilir .

Tiyatronun anında yakınında stadyuma ilişkin oturma yerlerinin ana hatları görülebilir .  Ayakta olan kısımlardan stadın ihtimalle ortalamadan belli bir zaman daha minik meydana geldiği görülmektedir .  Bununla Beraber Selge'de stadyumda kazanılan zaferlerin kaydedildiği yazıtlar da vardır .  İki tapınağın kalıntıları batıda en dik tepede olabilir .  Bunun Polyios'un bahsettiği Kasbedion olması kocaman olasılıktır .  Bu vaziyette ,  17×34 m .  meydana iştirak eden kocaman peripteral ibadetgâh şehrin başı tanrısı Zeus'a ilişkin olmalıdır .   " Templum in antis "   ( çift sütunlu revakı meydana iştirak eden minik ibadetgâh )  tasarılı tapınağın da kesinlikle olmamakla beraber yakınında koltuk alan bir yazıta dayanılarak Artemis'e ithaf edildiği söylenebilir .  Bu tepenin arkasında yalnızca yağmur sularını biriktirmek amaçlı değil hem bir de kuzeybatıdan bir kanalla iştirak eden suyu da tutmak amaçlı kocaman bir sarnıç inşa edilmiştir .

Güneydoğuda bu belen ve diğer tepelerin aralarında şehrin diğer mühim kamu binaları koltuk alır .  Burada bir yamaçta sütunlu girişi meydana iştirak eden epeyce uzunca bir caddenin ,  bir Nymphaeum'un ve bir hamamın epeyce parçalanmış kalıntıları vardır .

Güneydoğudaki tepede üç tarafı kapalı kapsamlı kare bir agoranın kalıntıları vardır .  Bunun yakınında daha sonraki dönemlere ilişkin meydana iştirak eden apsidli bazilika vardır .

Çoğunlukla Roma dönemine tarihlendirilen Selge harabeleri ,  bilhassa M . S . II .  asırda Selge'nin ne civarı zengin ve kuvvetli bir şehir meydana geldiğini gösterir .


Antalya Havalimanı – Kiriş Transfer



ANTİOCHİS AD CRAGUM DAĞLIK ANTİK KENTİ ANTALYA, GAZİPAŞA

Antiochis Ad Cragum, Gazipaşa İlçesi'ne 18 km. uzaklığındaki Güneyköy Köyü hudutları içerisindeki Nohutluk diyerek adlandırılan bölgededir. Birtakım kaynaklarda Dağlarla Kaplı Antika Şehiri diyerek beğenilen. Antika Çağda Dağlarla Kaplı , Kilikya denilen bölge hudutları içerisinde kalmaktadır.

Kentin ismi Kommagene kralı 4. Antiochus'tan gelmektedir. Bakaya üç irtifa üstünde toplanmıştır. Bir Numara çağ sütunlu ana yol, agora, ısıdam, yengi ağırlık ve kilisenin koltuk aldığı kesimdir. İkinci çağ Kilikya Bölgesine has kabir yapılarının koltuk aldığı nekropol alanı; üçüncü çağ ise batıda denize uzanan, sarp kayalıklar üst kısmına inşa edilmiş sert duvar kalıntılarıdır.

Kentin kuzeyinde, hâlâ mimarî elemanları görülebilen tek ibadetgâh kalıntısı mevcuttur. Şehrin merkezine trikonkhos ismi verilen üç duvarı apsis halinde dini işlevi meydana gelen tek mimari koltuk alır . Bakaya Roma, Bizans ve Ortaçağ Dönemine tarihlendirilmektedir.

ANTALYA, GAZİPAŞA İOTAPE ANTİK KENTİ

Antalya kent hudutları Alanya kazası yakınındaki antik kent .  Bölge halkı aralarında Aytap olarak bilinmektedir .

İotape ,  Alanya'nın 33 km doğusunda ,  Gazipaşa yolu üstünde Akdeniz kıyısındadır .  Tek Kilikya sahil şehri meydana gelen İotape'nin adı M . S .  38 samanyolu 72 seneleri aralarında yaşamış Kommagene Kralı IV .  Antiochus'un karısı Iotape'den gelmektedir .

Roma İmparatorları Trajan'dan Valerian'a civarı antik çağda kent bizzat yerine sikke bastırmıştır .  Denize gerçek uzanan yüksekçe tek burun ,  kentin akropolü konumundadır .  Sular ,  bu bölüme tek sert duvar imajı vermektedir .  Kentin yapıları kocaman ölçüde tahrip olmuştur .  Akropolün karaya bağlandığı vadide Liman Caddesi vardır .  Caddenin 2 yakınında üç basamaktan meydana gelen krepis yer aldığı ve bunların aralarında yer yer heykeller meydana geldiği kaidelerden anlaşılmaktadır .  Heykellerin yazıtları ,  kentin epeyce başarılı sporcularından ve hayırsever insanlarından laf etmektedir .  Akropolün doğusundaki koyda üç nefli ,  dikdörtgen tasarılı tek bazilika vardır .  Kentteki tek nefli minik kilise kalıntısında ise Hagios Georgios Stratelates'in betimlendiği fresko izleri görülmektedir .

Kentin ayakta kalabilen en bariz yapısı hamamdır .  Hamama ilişkin kanalizasyon sistemi günümüze civarı korunmuştur .  Son Zamanlarda antik kentin ortasından geçtiğimiz Antalya samanyolu Mersin karayolunun güneyinde 8 metreye 12 . 5 metre boyutunda tek tapınak kalıntısı vardır .  Kentin doğu ve kuzeyindeki tepelerindeki nekropolde abide mezarların yanında tonoz örtülü minik kabir yapıları da bulunmaktadır .  Sit sahası meydana gelen kentin sırtları harika manzaraya sahip oluşu sebebiyle yüklü yapılaşma tehditi altındadır .

İotape  ( Aytap )  kenti ören mahaline bedava girilir ve tahmini 2 saatte gezilebilir .  Antik liman kalıntılarının yer aldığı minik koy ,  bilhassa yaz aylarında Alanya'dan davranış eden guletlerin uğrak yeridir .  Antik kentin güneyinde denize girilebilecek tek de kumsal bulunmaktadır .

Antik kent ismini ,  Kommagane kralı 4 .  Antiochus'un  ( İ . S . 38 samanyolu 72 )  karısı İotape'den almıştır .  İmparator Traianus'tan Valerianus'a civarı kent bizzat yerine sikke bastırmıştır .  Kalıntılar Roma ve Bizans Çağı özelliklerini taşımaktadır .

Denize gerçek uzanan yüksekçe tek burun ,  kentin akropolü durumundadır .  Surlar bu bölüme sert duvar görünümü vermektedir .  Yapılar epeyce tahrip olmuştur .  Akropolün karaya bağlandığı vadide ,  doğu samanyolu batı istikametinde uzanan Liman caddesi bulunmaktadır .  Caddenin her 2 yakınında üç basamaktan meydana gelen krepis yer aldığı ve yer yer bunların aralarında heykellerin durduğu kaidelerinden anlaşılmaktadır .

Heykellere ilişkin sözlü olmayan kaideler kentin epeyce başarılı atlet ve hayırsever vatandaşları ile ilgili veriler içermektedir .  Akropolün doğusunda yer alan koyda ,  üç nefli ,  dikdörtgen tasarılı tek bazilika bulunur .

Kentteki ,  tek nefli minik tek kilisenin nişi içinde epeyce tahrip olmuş fresko izlerini rastlamak olasıdır .  Freskoda H . G .  stratelates betimlenmiştir .  Kentin günümüze civarı gelebilmiş yapılarından birisi de hamamdır .  Hamama ilişkin kanalizasyon sistemi hâlâ görülebilir .


Antik kentin ortasından geçtiğimiz çağdaş yöntemin güneyinde 8 x 12 . 5 m .  ölçüsünde tek tapınak kalıntısı bulunmaktadır .  İotape antik eyaletine ilişkin nekropol kuzeyindeki ve doğudaki tepeler üzerindedir .  Nekropolde abide mezarların yanında tonoz örtülü minik kabir yapıları da yer almaktadır

Antalya Havalimanı – Karaburun Transfer